Sevginin ırkı rengi dili yoktur

"Yonan gavuru" deriz..

Geçmişte çok eziyetler etmişler, bebekleri yakmışlar, kadınlarımıza tecavüz etmişler erkeklerimizi yağlı kazıklara oturtmuşlar ve bununla mutlu olmuşlar..

Gavurlar ya...

Biz de şimdi onların yanan, suda boğulan bebeklerine seviniyoruz ama biz gavur değil elhamdülillah müslümanız (!)

20 küsür gün sonra Allah adına kurbanlar kesip dondurucularda istifliyeceğiz.. Sonrada buralarda evsiz aç susuz çocukların fotoğraflarını paylaşıp duyar kasacağız..

İnsaniyet adına bu görevi ifa ediş tarzımızı "peygamber yetimi, aç susuz, sahipsiz insanları hiç unutmazdı" ile bir tutup "ehli sunnet" sayacağız birde kendimizi..

Sonra sıcacık lüks evlerimizde "ayy Allah evsiz olanlara yardım etsin yhaaa, ne zor bu soğukta" diyecegiz, hatırlamış olacağız yine...

Elhamdülillah müslümanız, sinemize vura vura "kalu beladan beri" diyeceğiz...

İçim yanıyor "Fe eyne tezhebun"
İçim yanıyor bu seytanilik karşısında...
Yonandan ne farkım var masum bir bebeğin cayır cayır yanıp yok oluşundan neşe buluyorsam...
İsrailli siyonistten ne farkım var??
Gazze'de ki yavrumuzda masum, Yunan'ın bebeği de...

İlk ırkçı kimdi...?
Şeytan
Son ırkçı kim..?
İnsan..!
Ne fark kaldı şimdi. Deyiverin hele ne fark kaldı..??

Sinemize vura vura "Hz. İnsan" olma vasfını nasıl kaydettiğimize yanalım birlikte...

Söz en çok ben vuracağım ..

Sevgi ve saygılarımla kardeşlerim

Seher AKgül