Hayata Bursa'dan Bakın

Ulu Cami'den kuvvetli bir nefes alıp kısa ve güzel bir Bursa turuna var mısınız?

Biraz yorucu olsada yaya olarak gezmek istedim. Dokunmak istedim yer yer tarihe.. Kokusunu duymak istedim ecdad yadigarı eserlerin.
Küçük bir sırt çantası ve rahat ayakkabılar geçirerek ayağıma öylece çıkıverdim evden..

Hemen alt sokakta Molla Arap Aşevi ve hemen bitişiğinde tam üç Osmanlı padişahına yarenlik etmiş Molla Arap Hazretleri'nin Türbesi var. Mis kokular saçıyor.. Asıp burnumun diregine tarifi mümkünsüz o kokuları öyle gezdim geri kalan yolları.

Yirmibirinci yüzyılın biz modern(!) insanda bıraktığı ne kadar edep var ise hepsini takınıp üzerime sessizce girdim türbeyi şerife. Biraz hasbihalden sonra lutfedilen iç rahatlığıyla ayrıldım huzurdan.

Koskoca tarihe akan cılız bir dere gibiydim birazdan kavuşacağım eşsiz deryanın heyecanı sarmıştı her bir damlamı..
Sallandım Ulu Cami'ye doğru öylece süzüle süzüle..
Çınarların selamını aldım, selam verdim Osmanlıca her bir yaprağa..
Yer yer eski minareler gülümsedi yüzüme ta Osmanlı'dan kalan eşsiz tebessümleri ile.. Tuğlalar taşlar gülümser mi?
Bu çağda kimselerin bilmediği bir lisanı konuşuyor gibiydik ululardan ulu bu camiyle.. Hatta bi ara göz göze geldik, hiç görmediği bir yere hasret duyar mı insan? Duymuşum anladım o an..

Ben orada kaldım öğleden ikindiye ..
Ben öylece hayran mihraba minbere ..
Zaman gecipte kalınca 40 dakika ezanı şerife kendime geldim secdelerin huzurundan biriken sekinetle..

Ne denir ki, ne söylenir nasıl anlatılır bu haleti ruhiye..?
Uzun zamandır ilk kez ayaklarım havada dolaştım ..

Biraz hasret biriktirip en kısa sürede geleceğim yine belki yarın belkide sabahı şerifte...

Sevgi ve saygılarımla

Seher AKgül/Bursa-2018