Osmanlı'nın kurulmadan önceki hikayesini biliyor musunuz?Ben çok severim defalarca yazarım okurum,içinizde belki bilmeyenler vardır hemen anlatayım,eksiğim gediğim olursa,katkı sağlamanızdan büyük onur duyarım sevgili dostlarım.
Kayı boyunun Beylerinden Osman Bey bir gece namazını kılıyor ve Allah'ı zikrederek uykuya dalıyor,o gece bir rüya görüyor,rüyasında;başının üzerinden bir ağacın çıktığını alabildiğine büyüdüğünü ve tüm dünyayı saracak kadar dal,budak attığını görüyor ..Sabah ezanıyla birlikte yatağından kalkıyor ve namazını eda ettikten sonra o zamanın mürşidi olan Şeyh Edebali'ye giderek rüyasını anlatıyor.Şeyh Edebali Osman Beye bu küçücük boyun ilerde çok büyük bir cihan imparatorluğu haline geleceğini söylüyor ve hepimizin bildiği gibi Osmanlı küçük bir boydan koskoca bir cihan devleti haline geliyor.
Peki nasıl oluyor tabi ki "iman gücüyle"arkadaşlar.Osmanlı iman ve İslam'ında kalesiydi,gittiği ve fethettiği tüm topraklara Tasavvufu dolayısıyla islamı yayıyor ve tebaası olan toplumların huzur ve refahını öncelikle islam ile sağlıyordu.Bu güzel yönetimden etkilenen hristiyan,yahudi ne varsa müslüman oluyor ve Osmanlı iman gücüyle giderek büyüyordu,Sizlere şöyle küçük bir anı anlatmak istiyorum sevgili dostlar;II.Murat birgün bir sefere giderken orduyu Edirne dolaylarında durduruyor ve ordu burada bir müddet istirahat etmek üzere konaklıyor.Askerler yemek ihtiyaçlarını gideriyorlar ve biraz dinleniyorlar.Derken sabah oluyor ve ictima alınıyor tam o sırada bir yahudi oraya bağırıp çağırarak yaklaşıyor ve askerleriniz askerlerinizden birisi elmalarımdan yemiş ama parasını vermemiş diyor.Bunun üzerine padişah II.Murat-"Böyle bir hatayı içinizden kim yaptı.Bilmiyor musunuz ki Osmanlı ordusunun hiçbirisi üzerinde kul hakkıyla sefere çıkmamıştır!.Bunun üzerine bir asker bir adım öne çıkarak-"Ben yaptım padişahım fakat iki adet sebebim var 1.si elma yerdeydi 2.si çürüktü ve benimde param yoktu,diğer arkadaşlarım daldan elma aldılar parasını da ağaca astılar fakat benim param yoktu ama benimde canım elma yemek istemişti".Bunun üzerine padişah yahudiye-"Kaç para istiyorsun bu elma için"diye sordu,Yahudi -"bir kese altın isterim"dedi.Vezirlerden birisi buna itiraz etti -"Bir elma için bir kese altın istiyorsun ,böyle birşey olurmu"dedi,Padişah-"verin altınını o hak sahibidir Osmanlı'da kimsenin hakkı kalmamıştır"dedi.Altını verilen yahudi gözyaşlarını tutamadı ve "ne olur benide aranıza alın dedi"..
ştıralım,öğrenelim bu atalarımıza karşı minnet borcumuzdur!
Seher AKGÜL
2014
0 yorum :
Yorum Gönder