Bir güzel kız,bir deniz

Saçlarını savurdu "evet"dedi,
Güneş batıyordu bir haziran akşamı..
Gözleri ufuktaydı belki birazda nemli,
Bir karar vermişti..

Tüm bunlar son giden gemiden az önceydi.
Bir çay içmek istedi ,üç şekerli,
Eli ayağına dolaşıyor boğazı kuruyordu,
Sigarası elindeydi ve dumanı üzerinde..
Saçları dağınıktı ve bir pırıltı vardı ,
İncecik narin yüzünde.
Gözleri her zaman ki gibi güzeldi ,
Ve bakışları hep olduğu gibi derinde..

Aceleyle çayını yudumladı,
"Bir daha gelir miyim buralara"dedi.
Bardağın dibinde az bir çay kalmıştı ,
Uzaklara baktı,bir iç çekti..
Tam o sırada narin bilekleri dikkatimi çekti ,
Hassas ve incecikti.
Beyaz gömleği esmer tenine öyle yakışmıştı ki..
Sonra saçları..
Omzuna dökülmüş öylece duruyordu,
Eteği ışıl ışıl mavisini sanki denizden almıştı.

...İşte sigarası bitti,başını tuttu sanki ağrıyor gibiydi..
Çantasına eğildi, çıkardı ayrılık biletini .
Uzaklara baktı yine iç çekti..
Ve kül tablasına takıldı gözleri,
Tek izmarit ve birazda kül..
Ben ve bu şehirde bıraktığı sor şeydi..

..Çok gemi kalktı şu limandan o gün bugündür,
Ama hiçbirisi onun kadar hüzünlü gitmeyecekti..

Share on Google Plus

About Unknown

Misafirlerinizi Muhteşem Yemeklerinizle Etkileyin..